"Enter"a basıp içeriğe geçin

adayım

uzun zamandır düşündüm taşındım ve sonunda kararımı verdim. eğer adana’da olursam 25’imi aştığım zaman ilk yerel seçimlerde mahalle  muhtarlığı için adaylığımı koyacağım. 

neden mi? 

çünkü adana’daki mahallemin muhtarından memnun değilim. bilmem ki kaçıncı dönemdir muhtarlık yapıyor. kendisinden önce de kardeşi muhtardı.  iyidir, hoştur, bir yanlışını görmüş değiliz. ama insaf be birader, çaba sarf edip de mahalleye çivi çakmışlığını da görmüş değilim ya. onu  da geçtim de, öğrendim ki başka mahallelerde 18’ini aşan arkadaşlarımın seçmen listelerinde adı geçmiş. ama benim için öyle bir şey olmadı  hiç. gittim muhtarlığa, onlar da beni 4 5 yere yönlendirdiler. uğraşacak vaktim yoktu dar zamanda, istanbul’a gelmem gerekiyordu… genel  seçimlerde oy kullanmak nasip olmadı anlayacağınız. daha sonrasında da bir halk oylaması vardı. en önemli maddesinin cumhurbaşkanını halkın  seçmes olan bir dizi anayasa değişikliklerinden oluşan bir paketi halka oylattılar. ben onda da oy kullanamadım. sadece bu yüzden de değil.  buradaki yerel idarenin de çalışmamış olmasının bunda etkisi var. madem bu seçimde bana burada oy kullanabilme hakkını ben istemeden siz  verdiniz… bundan önceki seçimlerde neredeydiniz a benim yöneticilerim? 

bugün sabahın ilk ışıklarıyla kalkacam ve bir saat sonra da ysk’nın tertip ettiği bir seçimde ilk oyumu kullanmış olacağım. insanın aklına  ister istemez nejat uygur’un o tiyatro salonlarını kahkahaya boğan, rahmetli bahri beyat’la ikili güldürüsünün sonundaki "hocaya verdim  sevaba girdim." repliği geliyor… kalktığımda ilk oyumu vermek üzere birazdan mışıldamaya başlayacağım.

insanın aklına başka şeyler de geliyor tabi. izlemediğim ama hıncal uluç’un filmin öyküsü konusundaki yorumlarını okuduğum "oyum kime"  filmini biraz değiştirelim. en kalabalık, en fazla paranın döndüğü büyük şehirde A ve B partisi kafa kafaya gitmektedirler. resmi sonuçlara  göre de oyların eşit olduğu anlaşılır? bu durumda ne olurdu. tarihte ne olduğuna bakalım. yıl 2004, aylardan aralık olması lazım. okul  başkanlığı için kıyasıya bir yarış başlamıştır. adaylık başvurularının alındığı  haftanın son 10 dakikasına kadar tek adayla giden sınıfım o  tek adayı sandığa gömmek için kendini ortaya atan bir 2. adayın varlığını seçim haftası öğrenir. o ikinci aday şu anda bu satırları  karalamakta. parmağıma ilk ve son seçim boyasının değdiği gün gelip çatmıştır. mevcudu 3 desteyi bulmayan sınıfımda her bir oy çok değerlidir  ve hemen hemen kimin hangimize oy vereceği bellidir. oylama biter ve sandık görevlilerimiz oylarla birlikte sınıfa girerler, oyların tasnifi,  yanlış basılan bir oyun iptali ve evet… tahmin ettiğiniz gibi bir beraberlik söz konusu. sınıf öğretmeni hemen bir çözüm bulmuştur bile bu  beraberliği bozmak için. iki elini yumruk yapar bize uzatır. rakibim kendi kaderini belirler ve sınıf temsilcisi ben olmuşumdur. biz buna  kısaca yazı tura diyoruz… öğleden sonra ysk’nın okulumdaki modeli olmaya çalışmış "okul seçtirme komitesi" tarafından 2. bir seçime gidilir  ve açık tasnifte  bir oy farkla bu sefer kaybeden taraf benimdir. gider tebrik ederim ve namı bir dönem hanzo olan ben en centilmen adaylığa  layık görülmüşümdür. eeee, ne de olsa bazı şemsiyeler de açılmaz… 

düşünebiliyor musunuz… ysk başkanı muaammer aydın iki partinin adaylarını çağırıp soruyor: "yazı mı tura mı?" ilk kim atlardı sizce. ilk  atılanın karar vermesi hiç de kolay değil, balon patlatmaya benzemez…

elbette yazı tura oynanmayacaktır, ysk çoktan bir çözüm bulmuştur bu tip durumlar için. yani umarım. 🙂

bir oyla A partisinin adayının başkanlığı açıklansa???

B partisi durur mu. hemen bir itiraz… hemen medyada açıklamalar… durum değişir mi orasını bilemem. ama durum değişmezse siz şu  pozisyondaki iki 2 kişinin hâlini düşünün: son anda karar değiştiren ya da sandığa son anda yeişip A partisine oy atanla, B partisine oy  atamayan. "2 kişiden 1’i, ben vermediğime göre AKP’ye oy veren sensin." dendiğine göre ülkemde A partili şunu der: "benim sayemde başkan  oldu." B partili de hayıflanır artık: "benim yüzümden kaybetti." 

eeey, memuru işini bilen yurdumun kendini bilen vatandaşı… umarım başımıza getireceğin adamı iyi bilirsin. 

ve daha şimdiden bir sonraki yerel seçimlerde muhtar adayınız olarak "bundan sonra parmaklarınız boyanmayacak" diyerek ilk vaadimde bulunur  hepizine iyi seçimler dilerim.

insan adayınız
burak

Beğenebilir / Takip edebilirsiniz.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir Cevap Yazın

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial