"Enter"a basıp içeriğe geçin

13urakD.. Yazılar

Bir Sivaslı, Renkler ve Bizim Çocuklar…

Aralık ayının ilk filminde yine yurdumuzdaydık. Kanayan büyük bir yarasına, “Daha”dakine bir yönüyle benzese de başka bir derdine dokunduk.

Ne renkti bu film? Bana bozkır koktu, “sepya” demiştim. Bir başkasının cümlesinde “gri” geçti. Birimiz daha karamsardı da diğerimiz daha mı romantikti, farklı noktalarına mı odaklanmıştık, yahut sadece cümlenin gelişine göre anlık bir renk mi çıkıvermişti ağzımızdan? Neşat Ertaş’ı ‘Kır’şehir mi dedirtse de 66 plakası zihnimize Yozgat’ı kodladı. Hani daha önce ‘blues’lu başka bir filmle de anılan şehir, şehrimiz.

Sivas [2014] {93′} ; Y. Kaan Müjdeci ; TR

Düşegeldik ve Daha’sı

Ve sinema…
Kim bu düşegelenler?

“Daha” demişken… Bu haftaki filmimiz Onur Saylak’ın yönettiği Daha’ydı.

…Biraz da geriye giderek bakmak gerekirse; ne badirelerin içinden sağ çıkmış olanların çocukları olduğumuzdan, kendi esaretinin gardiyanlığından, muğlak bıraktığı kendi korkaklığından ve dahası da yerinde oturduğu babasının bir zamanlar dünyanın nasıl da en önemli insanı olduğundan bahsediyor Gaza. Yaşadıkları ve anlattıkları kötülüğün, örgütlü kötülüğün nedenini sunmakta mıdır? Yahut …

Merhaba

merhaba !

merhaba kadim okurlar

ve yeni blog sakinleri, merhaba

yeni adresimden sesleniyorum, merhaba !

arama motorlarından gelenler, bir paylaşımla haberdar olanlar ve diğer yolu düşenler,

hoş geldiniz,

hepinize yine ve yeniden merhaba !

“Neden bana normal olmanın…”

Dinlerken çocukluğumu -Grace Slick gibi olmak istediğim, dilimin döndüğü kadar şarkılarını söylediğim günleri- hatırladım. O dönem bulutlara yuva yapmış kırmızı kanatlı güzeller güzeli bir kuştum. Yorulunca bulutlara uzanır güneşi izler, güneşli şarkılar söylerdim. Yıllar geçti, büyüdüm(!). Büyüdükçe de kafesteki muhabbet kuşundan bir…

Bilirim Seversin

Ayrımcılıktan değil ama insanlar ikiye ayırılır: Sevilmeyi bilenler ve sevilmeyi bilmeyenler. Daha sonra yapılacak her ayrım da bunun illa ki bir alt kolu olacaktır. Mesela öyle sevilmeyi hak eden ya da etmeyen insan diye bir ayrım yoktur. İnsan sevilmeyi biliyorsa, sevilmeyi hak…

yemsizlik mevzuu

pencerenin yer seviyesinin altına düşmekte olduğu bir amfide gömleğin kol boyunun tartışıldığı bir mevsimde dinlemiştim bunu da… efendim, günün birinde hocanın biri eşşeğe yaptığı harcamanın çok fazla olduğuna kanaat getirmiş. ne yapmalı ne etmeli derken bir de fark ediyor ki, eşşeğin yeminden…

elin ağzı

fıkradan ziyade oldu bitti hoş bir hikâye olarak hatırlarım nasrettin hoca, oğlu ve eşeği üçlemesini. nasrettin hoca bir gün oğluyla şehre inecek olur da hazırlar eşeğini, vurur semerini üzerine de kurulur. oğlu da yanı sıra kendisini takip eder. daha köyden çıkmamışken iki…

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial